Uyandıktan sonra birkaç kez sağıma ve soluma döndüm.gözlerimi hızla kapattım. perdeden sızan ışık hiç yaşlanmamış; ama ben her sabah dünyayı çağrılmış olmaktan bitkin düşmüştüm.sıkça yaptığım gibi kendimi ikiye ayırdım, bir yanım öbürünü kalkmak için ikna ederken öteki yanım biraz daha yatakta kalmak için diğerine mızmızlanıp durdu.birkaç kez daha döndüm, yorgan bacaklarıma dolandı , sonra vücudumdan […]
Kategori: GÜNLÜK
Çocuktuk bir zamanlar. En son ne zaman saklambaç oynadığımızı unuttuk. O akşam oldu, ertesi gün büyüdük. Hepimiz taşındık mahallelerden. Kimimiz başka okula gittik, kimimiz şehir değiştirdi. Belki de bu dünyadan göç ettik. Ve sen hâlâ çocuksun…🎈 Dönüşen ve suya dönüşen sorular soruyorsun Sesin bir çağlayan olup dolduruyor uçurumlarımı Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne […]
E anlat bakalım , sen nasıl düştün bu sahile ? Uzun uzun anlat ama , acele etme.. bir ömür buradayız nasılsa. Bakımsız sahillerde yatan ve nereden geldiği belli olmayan başıboş nesnelerle konuşur mu insan ? konuştuğunda böyle oluyor . , Bin yıl düşünsem bu kadar güzel tarif edemezdim yüzünü . sana bundan bahsedeyim
Sabah sohbeti
Uyanık kalmak zorunda olduğum erken saatler.. Gözlerime sanki kum Serpiyorlar da ben açmaya zorlanıyordum.. Baktığım telefon ekranı gözümün beyaz kısımlarında belirmeye başlayınca ince kırmızı damarlari iyiden iyiye hissettme başladım.. Uyanık kalmalı ve bir şeyler yapmalıydım.internette bir şeyler okuyup bir sayfadan diğerine bakarken bir cümleye denk geldim Yalnızlığını tek kelimeyle anlat ! Yanıtlara baktım, Yalnızlığını en […]
Adını bilmediğim kuşlar uçuyor üzerimden. Bu gece havada bir şey var çünkü benden başka her şey aksiyonda . Kedi ile köpek bile barışmış.Hayatta , hayatın her çerçevesinden bakmak insanı tüketiyor. bakmak zorunda kalmak ya da bırakılmak.Her yolculuk ayrı acı birer hikaye dönüşüyor beynimde, içinden çıkamıyorum , içimde boğuluyorum. evimden çıkıp hava almaya giderken hissettiğim heyecan […]
Odamda Seyahat!

Söz vermiştim kendi kendime;yazı bile yazmayacaktım.Yazı yazmak da hırstan başka ne idi? Burada namuslu insanlar arasında sakin ölümü bekleyecektim. Hırs hiddet neme gerekti? Yapamadım. Koştum tütüncüye, kağıt kalem aldım, oturdum.Ada’nın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkardım.Kalemi yonttum.Yonttuktan sonra tuttum öptüm.Yazmasam deli olacaktım.” S F ABASIYANIK