Filmin muhteşem finali
Yorgunum.. masada üç gündür duran papatya çayından bir yudum aldım soğuk , bayat ama papatya işte üç gündür masa etrafında yaşıyorum.masanın dağınıklığı kendi içinde bir düzen oluşturmuş.kafamdaki karmaşayı masaya yatırmaya çalışıyorum. toparlayamıyorum aklımı. toparlayamadıkça zaman kaybediyorum.sonra kaybettiğim zamanı düşünüyorum. Bir kaç haftadır olan biteni anlamlandırmaya çalışıyorum anlamlandırıp karar vermeye.? Masanın bir kenarı yatağa dayanmış üzerinde kitaplar kağıtlar bir dergi , kol saati , kalemlik ve başıboş duran kalemler.. borçlar listesi … ilkokulda tutumluluk kolunun başkanıydım. 27 yaşındayım ve hala aybaşını denk getiremiyorum.. Cümlelerden bir labirent inşa ediyorum yine . Asıl anlatmak istediklerim bunlar değil ..Utangaç , mahcup , Özlem dolu , öfkeli notlar bırakıp ayrılıyorum odamdan .. Yarım kalmış bahar şenliği …Büyük çaresizliklerden birindeydim , aynaya hiç bakmadan sakallarıma veda ettim. Bu traş olmaya alışık olmayan biri için iddialı bir başlangıçtı.. aylar sonra sinek kaydı traş olmak bu kadar ızdırap verebilir mi ? sanırım ızdırabın sebebi diğer şık. ..
Döküntü bir binanın izbe bir bölümündeydim artık .. saatlerdir aynaya bakmadım insanlara nasıl görünüyorum acaba? ..erkenden yaşlanmış , doğar doğmaz ölümü beklemeye başlamış , başka çağda , çok eski bir zamanda takılıp kalmış , uçucu insanlar gözlemliyorum burada .. sigara dumanını yüzüme üflemeden içersen memnun olurum diyemedim demekte istemedim . Nihilist bir ortam.. sonra acısız ölüm de yok diyorum kendi kendime .. Hayatın kefaretini ödemeden kurtulmak mümkün değil. Acaba burda olduğumu anlatmalımıyım..buna sebep olanlara bir kaç şey söyleme hakkım yokmuydu .. Belkide içine düştüğüm bu durumdan haberdar olmayacak kadar uzaklara gittiler ..
Bunları söylerken ne zaman cam kenarına geldim hatırlamıyorum. Çarşıda saçma sapan bi kalabalık var .. Herkes evine gidiyor.bir kaç gün önce bende bu saatlerde eve gidiyordum .. Bu camın dibinde nasıl da yalnız nasıl da çaresiz kaldım.Farkındayım . Bir film şeridinin kopması gibi bitti . En güzel şarkının yarısında saran kaset , sokak ortasında hemen önüne düşüveren kuş , çayı koyar koymaz çatlayan bardak , bütün hüzünlü yarım kalmışlıklar, hevesi kursağında bırakan şeyler işte . Sonsuz bir yorgunluğa mahkum olmuş gibi zihnim. Yıpratıcı bir gece oldu.saat sabah altıyı geçiyor köpeklerin havlamaları bir türlü kesilmedi. Bir şey sezmiş olmalılar Radyomdaki şarkı ,
Silemezsin gözlerinden o filmleri
Geçti içimizden ateş böcekleri