Sezen Aksu- Yalnızca Sitem
böyle zamanlarda , zamanı kesin olarak değerlendirme gereği duyuyorum. gerçi benim gibi biri zamanı ne kadar boş harcayabilir. yemek yap bulaşıkları yıka , biraz yat sonra tekrar yat. en iyisi zamanı harcama işi bana kalmasın. biri benim için bunu yapabilir mi?
ama böyle durumlarda zaman farklı akıyor ve bu nedenle bir saatlik yürüyüş dahi çok uzun gibi geliyor. ayrıntılar beni sardığında yeni zamanlar ekleniyor.ayrıntılarda gözünü hemen kaçırsanda bir kere görüyorsun.beni saran uyuşukluk yüzünden dikkatimi toplayamıyorum, hemen her an yatağa uzanmak istiyorum. zamanın ve ayrıntıların çoğaldığı bu dönemde uygun bir ayakkabı da bulamıyorum. hayatımın her talihsiz yaşanmışlığı sonbahara bağlanıyor. her hayal kırıklığı. işte bu nedenle ağaçların yeşili , son yaz meyveleri durduruyor beni. tüm bunlar bana yitişleri , ihanetleri , hayal kırıklıklarını anımsatıyor. ancak kaçınılmaz şekilde ilerlemek zorunda kaldığımı hissetmekten çok yoruldum. hayal kırıklıkları bizim gibiler için toparlaması ve ilerlemesi çok zordur. zira ne halihazırda ikinci bi planımız ne de yeni bir yolumuz yoktur. yüklediğimiz anlamlar yanardağ misali beynimizin içinde patlar. patladıkça canımız yanar.
duvar bir gün cevap verirse hayret etmem.her şeyin bize normal geliyor olması hiç normal bi durum değil. neden kurduğumuzu ilişkilerin bir gün bitebilir oluşu normal geliyor. neden anlık hazlar için bugünün her şeyini yakıyoruz. bunlar normal şeyler değil. gerçi tüm bu normal olmayana , en kötü olaya , en kötü hayal kırıklığına verecek bir tepkimiz dahi kalmamış. sebep olanlara göre hakkımız da kalmamış. ancak tüm bunlar gelecek için bozuk temeller olsa gerek. hayret etmeyi yitirdik artık. aşık olduğumuza hayret etmiyorsak , aşık olduğumuz insanın bunları yapıyor oluşu bizi hayrete düşürmemeli. çünkü burası dünya burada insan bu kadar. duvarla konuşmam bitti. bitmeli duvarda sıkıldı.. duvar olsa çatlar.
toptan bir cevabı hak ettiği için hayal kırıklığıma bir kaç şey söyleyecek miyiz. hepsi yaşandı ve bunların yaşanıyor oluşunun tam karşılığı kalp kırıklığı. yinede kötü konuşarak aramızda kalan bir kaç kıymetli değere zarar vermeyeceğim. . yaşananlar ve değişim hızı aklınıza gelince tüm bunlar kalp kırıcı , belkide çok daha ötesinde.
bize gelince ; bizde çok güçlü değiliz herhangi bir dağa çarpınca suyun dibine boyluyoruz.kavuşamamak yalnızlaşmaya getirecek . bir süre aklınla duygularınla orada olacaksın. özlem çepeçevre kuşatacak.kimsenin bilmediği zamanlarda ıstırap duyacaksın. kalbini çalıp götürenler sanki gidince her şey düzelecekmişcesine hevesle senden uzaklaşacak.
ve bize gelince, insan çoğunlukla yeniden başlar.başlamak zorundayız.
söylenecek sözüm olduğunda yazmak için tekrar geleceğim.
zira sait faik’in dediği gibi yazmasaydım çıldıracaktım.